türkiye’de kumar yargı yetkisi olur mu 2

Yurt Dışında Alınmış Olan Boşanma Kararı Türkiye’de Geçerli Midir?

Anayasa Mahkemesi üyeliği, bir üyenin hâkimlik mesleğinden çıkarılmayı gerektiren bir suçtan dolayı hüküm giymesi halinde kendiliğinden; görevini sağlık bakımından yerine getiremeyeceğinin kesin olarak anlaşılması halinde de, Anayasa Mahkemesi üye tamsayısının salt çoğunluğunun kararı ile sona erer. MADDE 136- Genel idare içinde yer alan Diyanet İşleri Başkanlığı, lâiklik ilkesi doğrultusunda, bütün siyasî görüş ve düşünüşlerin dışında kalarak ve milletçe dayanışma ve bütünleşmeyi amaç edinerek, özel kanununda gösterilen görevleri yerine getirir. Mahallî idarelerin seçilmiş organlarının, organlık sıfatını kazanmalarına ilişkin itirazların çözümü ve kaybetmeleri, konusundaki denetim yargı yolu ile olur. Ancak, görevleri ile ilgili bir suç sebebi ile hakkında soruşturma veya kovuşturma açılan mahallî idare organları veya bu organların üyelerini, İçişleri Bakanı, geçici bir tedbir olarak, kesin hükme kadar uzaklaştırabilir. Siyasî partilerin gelir ve giderlerinin amaçlarına uygun olması gereklidir. Anayasa Mahkemesince siyasî partilerin mal edinimleri ile gelir ve giderlerinin kanuna uygunluğunun tespiti, bu hususun denetim yöntemleri ve aykırılık halinde uygulanacak yaptırımlar kanunda gösterilir.

  • Onsekiz yaşını dolduran her Türk vatandaşı seçme ve halkoylamasına katılma haklarına sahiptir.
  • Mahkemelerin görevlerinin belirlenmesinde ağırlaştırıcı veya hafifletici nedenler gözetilmeksizin kanunda yer alan suçun cezasının üst sınırı göz önünde bulundurulur (5235 sayılı Kanun m.14).
  • Üyeler, siyasi parti gruplarının üye sayısı oranında belirlenecek üye sayısının ikişer katı olarak gösterecekleri adaylar arasından, her siyasi parti grubuna düşen üye sayısı esas alınmak suretiyle Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulunca seçilir.

Şikâyetin “hemen” inceleneceği belirtilmişse de, üst disiplin amirinin ne kadar süre içinde inceleyeceğine yönelik bir süre sınırı öngörülmemiştir. Uzun süre inceleme yapılması şikâyet hakkının kullanılmasını etkisiz hale getirebilecektir. Maddesinde; “Şikâyetler ve itirazlar mutlaka tahkik olunarak bir karara bağlanır ve neticesi şikâyet edene ve lüzum görülürse şikâyet olunana mümkün olan en kısa zamanda bildirilir. Ancak bu müddet hiçbir halde bir ayı geçemez” şeklindeki düzenleme gereği Bir aylık inceleme süre sınırı olduğunu kabul etmek gerekir. Bir aylık süreye uyulmaması verilecek kararın hukuki geçerliliğini etkilemez. Disiplin cezalarının idari denetimi, kendiliğinden yapılmaz. Bunun için mutlaka itiraz veya şikâyet niteliğinde bir idari başvurunun olması gerekmektedir.

Hatta bu şekilde hareket etmesi daha isabetli bir uygulama olur[341]. Ancak örneğin memurun 2 gün görevine gelmemesi gibi objektif nitelik taşıyan bir olayın ayrıca araştırılması gerektiğini söylemek, disiplin suç ve cezalarının işlevini göz ardı etmek olur[343]. TSK’da çalışan Devlet memurlarının 657 SK’da düzenlenen disiplin suçlarını oluşturan fiilleri, bizzat tanık olunması, teftiş ve denetim faaliyetleri sırasında ortaya çıkarılması, şikayet, ihbar veya basın gibi çeşitli yollarla öğrenilmesi mümkündür. Öğrenilen disiplin suçunun, işlenip işlenmediği, işlenmişse işlenme yeri, zamanı, işlenme şekli gibi hususların tespit edilebilmesi ve ayrıca suçlama konusunda ilgilinin savunmasının alınabilmesi için usulüne uygun şekilde bir soruşturma yapılması gerekir. Ancak, kimi durumlarda teknik anlamda bir soruşturma yapılmadan önce de belirtilen konulara ilişkin olarak bir ön inceleme ve araştırma yapılması gerekli olabilir. Yapılan bu inceleme ve araştırma sonucuna göre soruşturma açıp açmamaya karar verilir[332]. Tek fiilin sadece tek bir disiplin suçu oluşturması durumunda, tek fiile tek ceza verilmesi ilkesi mutlak olarak uygulanır[321]. Buna göre, bir disiplin suçu nedeniyle kişiye iki kez disiplin cezası verilemez[322].

Şayet disiplin cezası ilk amir tarafından verilmişse, bu amir atlanacak, onun üstü olan amire doğrudan doğruya yapılacaktır. Örneğin, bölük komutanı olan bir subay tabur komutanından şikâyetçi ise, bu şikâyetini doğrudan doğruya alay komutanına yapar\. Slot turnuvalarına katıl, rekabet et ve lider tablosunda yüksel. paribahis\. Ancak bölük komutanlığında görevli bir er tabur komutanından şikâyetçi ise, şikâyetini ilk amiri olan bölük komutanına yapacak, bölük komutanı da, tabur komutanını atlayarak şikâyet konusunu doğrudan doğruya alay komutanına iletecektir[433]. Şikâyet haklı olmakla birlikte bu usule uyulmamışsa, fiil disiplin tecavüzü oluşturacak, disiplin amiri dilerse disiplin cezası verebilecektir[434]. Disiplin cezalarının verilmesi konusunda, mevzuatımızda yetki devrine imkân veren açık bir düzenleme bulunmamaktadır[366]. Buna göre hangi tür yetkilerin devredilebileceği ya da devredilemeyeceği hususunun sahip olunan yetkilerin nitelik ve özelliklerine bakılarak belirlenmesi gerekir[367]. Doktrinde[368] ve yargı kararlarında[369], disiplin cezası verme yetkisinin münhasır yetki özelliği taşıdığından hareketle bu yetkinin devredilemeyeceği belirtilmektedir.

Bu nedenle, bu kurumlar arasında farklılığın açık şekilde ortaya koyulması ve bu üç kurumun olması gerektiği biçimde anlaşılması önem arz etmektedir. Bu yazımızda; öncelikle bu üç kurumu ayrı ayrı kısaca açıklayacak, daha sonra ise birbirileri arasındaki farklılıklara değinerek hangi durumlara uygulanmaları gerektiğini izah edeceğiz. Yazımızda son olarak ise, ABD’de yaşanan Rittenhouse olayının Türk Hukuku açısından değerlendirilmesine yer vereceğiz. 2559 sayılı Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu’nda “genel arama” kavramı bulunmayıp, sadece “önleme araması” vardır. Uygulamada polis veya jandarmanın, Kanunda öngörülen usule uygun olmayan ve elde edilen delillerin hukuka aykırı sayılmasına yol açan işlemleri gerçekleştirdiği görülmektedir. Maddesinde düzenlenen kasten öldürme suçunun, TCK m.82/1’in (a) bendinde öngörülen nitelikli hallerinden birisi olan, öldürme fiilinin tasarlayarak işlenmesinden ne anlaşılması gerektiği, kusurluluğu etkileyen nedenlerden olan haksız tahrik hükümlerinin tasarlayarak öldürme suçunda uygulanıp uygulanmayacağı değerlendirilecektir. Esas itibariyle; “tasarlama”, bilerek ve isteyerek, yani kasten insan öldürme suçunda kastın en yoğunlaşmış hali olduğundan, tasarlayarak (insan) öldürme suçu denilmesi yeterli olmakla birlikte, “kasten (insan) öldürme suçunun tasarlayarak işlenmesi” nitelendirmesi de kullanılabilir. Çıkar amaçlı suç örgütleri ile ilgili koşullu salıverilme hesabında; Türk Ceza Kanunu m.6/1-j’de yer alan “örgüt mensubu” tanımının, örgüt mensubu olanlar hakkında mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanacağını öngören TCK m.58/9’un ve örgütlü suçlarda koşullu salıverilmeyi düzenleyen 5275 sayılı İnfaz Kanunu m.107/4’ün dikkate alınması gerekir. Aşağıda, Altılı Masa olarak bilinen ve altı siyasi partiden oluşan siyasi partilerin birlikte yaptığı çalışmalar sonucunda hazırlayıp kamuoyuna sunduğu bir kısım değişiklik önerilerine yer verilecektir.

Maddesi gereği kanun ihmal edilerek doğrudan sözleşme hükümlerin uygulanması suretiyle çözüleceğinde tereddüt bulunmamaktadır. Disiplin mahkemeleri, “yargısal rol” ifa eden ve bir “adli fonksiyona” sahip bulunan, keza belli bir usul izleyerek ve hukuk kurallarına dayanarak karar veren ve kararları Devlet gücüyle icra edilen kanunla kurulmuş mahkemelerdir. Disiplin mahkemelerinin Anayasal temeli  bulunduğu gibi kuruluş ve işleyişi 477 sayılı Kanunla belirlendiğinden AİHS’nin 6. Maddesinde yer alan kanunla kurulmuş bir mahkeme kriterini karşılamaktadır. Bu mahkemelerin hâkim olmayan kişilerden kurulu olması tek başına AİHS’nin 6. Maddesi anlamında “mahkeme” olarak kabul edilmemesi için yeterli değildir.

Daha açık bir ifadeyle, zorunlu askerlik gerek askerlik hizmetini talep ve yararlanma hakkından, gerekse kamu görevlisi sıfatıyla diğer hakların ödevlisi olmasından kaynaklanan üst üste ve birlikte bir yükümlülüktür. Biz, zorunlu askerliğin temel hak ve hürriyetlerle ilişkisini bu bağlamda askerlik hizmetinin öznesi ve diğer hak ve hürriyetlerin nesnesi olarak ele almaktayız. AİHS yürürlüğe girdikten sonra gelişen yeni durumlara göre kabul edilen ek protokoller ile hakların sınırları genişletilmeye çalışılmıştır. 18 Mayıs 1954’ de yürürlüğe giren 1 no’lu ek protokolde mülkiyet hakkı ile ilgili düzenlemeler yapılmıştır. Maddesinde her gerçek ve tüzel kişinin maliki olduğu şeyleri barışçıl bir biçimde kullanma hakkına sahip olduğu, kamu yararı gerektirmedikçe ve uluslararası hukukun genel ilkeleri ile hukukun aradığı koşullara uymadıkça hiç kimsenin mülkiyetinden yoksun bırakılamayacağı belirtilmiş, 2. Fıkrasında mülkiyetin genel yarara uygun olarak kullanılmasının denetime alınması, vergiler ile diğer harç veya cezaların ödenmesini sağlamak için devletin gerekli gördüğü yasaları yürürlüğe koyma yetkisini ortadan kaldırmayacağı durumları düzenlenmiş, bu şekilde AİHS Düzenlenmeyen ekonomik ve sosyal haklardan olan mülkiyet hakkı da koruma altına alınmıştır. Devlet Memurları Kanunu uyarma ve kınama disiplin cezalarına karşı idari başvuruyu özel olarak düzenlemiştir.

Özel hukuk tüzel kişisi olmasına karşın kamu kurumlarına hasredilmiş bir kavram olan “özerklik” ile donatılmış ve Türk sporunu düzenleme ve denetleme yetkileri bakımından GSGM’nin uhdesindeki yetkileri, bir kamu kurumu olmamasına karşın futbola özgü bir biçimde kullanan TFF, dünyadaki örnekleri ile mukayese edildiğinde “atipik” bir karakter sergilemektedir. Özerk federasyonların ceza veya disiplin kurullarınca verilen kararlara karşı GSGM  bünyesinde oluşturulan Tahkim Kurulu’na itiraz edilebilir. Tahkim Kurulu’nun görev, yetki ve sorumlulukları ile çalışma usul ve esasları “GSGM Tahkim Kurulu Yönetmeliği[69]” ile belirlenmiştir. Spor federasyonlarının özerkleştirilmesi çalışmalarının hız kazanması ile birlikte bugüne kadar toplam 16 spor federasyonu özerklik kazanmıştır. Şubat 2006 itibariyle GSGM bünyesinde, özerk federasyonlar dışında, 44 adet spor federasyonu bulunmaktadır. GSGM bünyesindeki spor federasyonları, faaliyetlerinin esasları, kurullarının oluşumu ve çalışmaları ile görev, yetki ve sorumlulukları bakımından “GSGM Spor Federasyonlarının Teşkilatı, Çalışma, Görev, Yetki ve Sorumluluk Yönetmeliği[67]” hükümlerine tabidir. İdari ve mali yönden özerk statüdeki federasyonların ise, faaliyet alanları ile ilgili ayrı statüleri bulunmaktadır. GSGM merkez teşkilatı[57], ana hizmet birimleri[58], danışma ve denetim birimleri, yardımcı birimler ve bağlı birimlerden oluşmaktadır.

Kanun hükmünde kararnameler, Resmi Gazetede yayımlandıkları gün yürürlüğe girerler. Ancak, kararnamede yürürlük tarihi olarak daha sonraki bir tarih de gösterilebilir. Sıkıyönetim ve olağanüstü hallerde, Cumhurbaşkanının Başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulunun kanun hükmünde kararname çıkarmasına ilişkin hükümler saklıdır. Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri, yürütme organının teklif, inha, atama veya onamasına bağlı resmi veya özel herhangi bir işle görevlendirilemezler. Siyasî partilerin kuruluş ve çalışmaları, denetlenmeleri, kapatılmaları ya da Devlet yardımından kısmen veya tamamen yoksun bırakılmaları ile siyasî partilerin ve adayların seçim harcamaları ve usulleri yukarıdaki esaslar çerçevesinde kanunla düzenlenir. Siyasi partilerin faaliyetleri, parti içi düzenlemeleri ve çalışmaları demokrasi ilkelerine uygun olur.

Lascia un commento

Il tuo indirizzo email non sarà pubblicato. I campi obbligatori sono contrassegnati *

Questo sito usa Akismet per ridurre lo spam. Scopri come i tuoi dati vengono elaborati.

Torna su

Pin It on Pinterest